Uranyum piyasasında denge arayışı sürüyor

ABD’de uranyum vadeli işlemleri, 8 Eylül’de iki aylık zirve olan 77 dolardan 75 dolara gerileyerek arz sıkıntılarının etkisini yansıttı. Kanada’nın Cameco ve Kazakistan’ın Kazatomprom şirketlerinin üretim kesintileri, arzın geleceği konusunda endişeleri artırıyor.

ÜRETİM KESİNTİSİ VE STRATEJİK KARARLAR

Kanada’nın en büyük uranyum üreticisi Cameco, Saskatchewan eyaletindeki McArthur River madenindeki genişleme gecikmeleri nedeniyle yıllık üretim tahminini 18 milyon pounddan 14-15 milyon pounda düşürdü. Şirket, yeni madencilik alanlarına geçişte yaşanan zorluklar ve yer altı donma işlemlerindeki yavaşlık nedeniyle bu revizyonu gerçekleştirdi.

Kazakistan merkezli Kazatomprom ise 2026 yılında üretimini %10 oranında azaltmayı planlıyor. Şirket, Budenovskoye ortaklık operasyonundaki stratejik ayarlamalar nedeniyle yıllık üretim hedefini 32.777 ton uranyumdan 29.697 tona çekmeyi hedefliyor. Bu karar, küresel arzın geleceği konusunda belirsizlikleri artırıyor.

KÜRESEL TALEPTE ARTIŞ

Dünya Nükleer Birliği (WNA), 2030 yılına kadar nükleer enerji için uranyum talebinin %28 artacağını öngörüyor. 2024 yılında yaklaşık 67.000 ton olan yıllık talebin, 2030’da 86.000 ton, 2040’ta ise 150.000 tona ulaşması bekleniyor. Bu artış, enerji güvenliği ve karbon salınımının azaltılması hedefleri doğrultusunda nükleer enerjiye duyulan ilginin artmasından kaynaklanıyor.

Ancak, mevcut madenlerin verimliliği azaldıkça ve yeni madenlerin devreye girmesi uzun sürdükçe, arzın talebi karşılamada zorlanacağı öngörülüyor. WNA, yeni uranyum kaynaklarının bulunması ve mevcut madenlerin verimli çalışması için yatırımların artırılması gerektiğini vurguluyor.

TÜRKİYE’NİN DURUMU VE KÜRESEL BAĞLANTILAR

Türkiye, Akkuyu Nükleer Santrali’nin inşasıyla nükleer enerjiye adım atmış olsa da, küresel uranyum piyasasındaki gelişmelerden doğrudan etkileniyor. Özellikle Rusya’nın uranyum zenginleştirme kapasitesinin yüksek olması ve ABD’nin Rus uranyum ithalatını yasaklaması, alternatif tedarik kaynaklarının önemini artırıyor. Türkiye’nin enerji stratejileri, bu küresel dinamikleri göz önünde bulundurarak şekilleniyor.

Uranyum piyasasındaki arz-talep dengesi, küresel enerji politikaları ve stratejik kararlarla şekilleniyor. Üretim kesintileri ve artan talep, fiyatların gelecekte nasıl bir seyir izleyeceğini belirsiz kılıyor. Türkiye’nin enerji stratejileri, bu küresel gelişmeleri dikkate alarak şekillenmeli ve alternatif tedarik kaynaklarıyla güvenliği sağlanmalıdır.

Author: can tok

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir